Gebelik Belirtileri
Cinsel ilişkiden en az 2 hafta sonra yapılan kan testi ve 2 hafta 2 gün sonra yapılan idrar hamilelik testi ile kişinin hamile olup olmadığını tespit edilebilmektedir. BHCG kan testi sonuçlarının güvenilirliği% 100 iken, idrar gebelik testinin güvenilirliği% 90 civarındadır. Kişinin hamile olması durumunda, idrar testinde çift çizgi belirir. Ek olarak, kan testinde BHCG> 5 mu / ml, olması halinde kişinin gebeliği tespit edilmiş olunur. Kişi idrar testinden aldığı negatif sonuca rağmen gebe olduğundan kuşkulanıyorsa eğer, kesinlikle bir BHCG kan testi yapılmalıdır. Ayrıca, bir kişinin gebe olduğunu tanımlayan bazı semptomlar vardır. Bununla birlikte, bu semptomlar hamile olan her kadında görülmek zorunda değildir. Bu nedenle, bu semptomları yaşamamak, hamile olmadığınız anlamına gelmez. Elbette, bu belirtilerden bazılarının bir kişide bulunması, kişinin hamile olduğu anlamı da taşımaz.
Kişinin vücudundaki bazı değişiklikler, hormonal sekresyon, uterusun büyümesi ve hamilelik belirtileri ve beslenme şeklindeki değişiklikler gebelik belirtilerini başka bir noktaya taşır. Gebeliğin başında yüksek östrojen düzeyleri ve progesteron hormonu seviyeleri görülür. Bu hormonların seviyesinin artması sonucunda göğüslerde büyüme ve hassasiyet meydana gelir. Bununla birlikte, bu semptomların varlığı mutlaka kişinin hamile olduğu anlamına gelmez ve bir gebelik testine ihtiyaç vardır. Gebelikte gebeliğin belirtileri, gebeliğin başlangıcında çok belirgin yaşanmaz. Annelerin vücudundaki hormonal değişiklikler bu semptomları daha da kötüleştirebilir. Hamilelik belirtileri her bireyde değişebilir ve bazı hamile kadınlar hamilelik belirtilerinin hiçbirini görmeyebilir.
Sıklıkla görülen hamilelik belirtileri aşağıda sıralanmaktadır.
-
Baş dönmesi
Hamilelik sırasında metabolik değişiklikler oluşabilir. Bu nedenle, anne adayında baş dönmesi olması normaldir ve kişinin metabolik takibinin sağlanması esastır.
-
Mide Bulantısı
Mide bulantısı en sık rastlanan hamilelik belirtileri arasındadır. Ancak, hamilelik her zaman bulantı nedeni değildir. Bulantı nedeni genellikle hamilelik sırasında fizyolojiktir. Ortalama olarak, anne adayı olan her 4 kadından 3’ünde mide bulantısı görülür. Anne adayında mide bulantısı kanda artan östrojen ve BHCG seviyelerine bağlı olarak oluşmaktadır.Ayrıca her bir adaydaki bulantı varlığı ve gebelik periyodunun başında veya ortasında meydana gelmesi farklılık gösterebilmektedir.
-
Cilt Problemleri
Hamile kadınların cildinin bazı kısımlarında kahverengi lekelerin görülmesi hamilelik belirtisi olarak yorumlanabilmektedir. Bu kahverengi lekeler genellikle anne adaylarının meme uçları, kasıkları, karın bölgeleri ve göbek bölgelerinde görülür. Bu lekelerin kesin nedeni bilinmemektedir. Bununla birlikte, östrojen hormonunun hamilelik sırasında ciltte kahverengi lekelere neden olduğuna inanılmaktadır. Anne adaylarının % 70 ila% 90’ı arasında meydana gelen ciltte kahverengi lekeler güneşe veya UV ışınlarına maruz kaldığında artış gösterebilir.
-
Adet (regl) gecikmesi
Adet gecikmesi aktif cinsel yaşamı olan kadınlarda gebeliğin en önemli belirtilerinden biridir. Ancak, bu durum adet gecikmesi yaşayan her kadının hamile olduğu anlamına gelmez. Yumurtlamanın meydana gelmesi, yani, folikül kırılması, ile yumurta serbest bırakılır ve serbest bırakılmasından 14 gün sonra, kişi adet görür. Bu yumurta döllenirse, menstrüasyon yani adet oluşmaz. Adet görmezse, hamile olup olmadığının belirlenebilmesi için kadının hamilelik testi yaptırması gerekir. Ayrıca, hormonal problemler, stres ve yeme bozuklukları gibi diğer problemler kadınlarda adet gecikmesine neden olabilir.
-
Göğüs ağrısı ve meme hassasiyeti
Hamileliğin erken dönemlerinde ortaya çıkan bir diğer işaret, kadının göğüslerindeki değişikliklerin varlığıdır. Bazı hormonal seviyeler hamilelik sırasında artar ve bu artış kişinin göğüs ağrısının nedeni olabilir. Ayrıca, adet semptomlarından biri de göğüs ağrısıdır. Bu nedenle, bir kişi kesinlikle doğru ve kesin bir teşhis için bir hamilelik testi geçirmelidir. Kadının meme çevresinin genişlemesi ve koyulaşması da gebelik belirtilerinde görülebilir ve döllenmeden sonra veya hamilelik sürecinde gözlenebilir.
-
Kanama (Vajinal Akıntı)
Rahim içindeki embriyo yerleşimi sperm ve yumurta döllendiğinde meydana gelir. Bu vajinal akıntıya neden olur. Adet dönemi ve bu vajinal akıntı birbirinden farklıdır ve genellikle karıştırılabilmektedirler. Adet kanamasına kıyasla vajinal akıntı genellikle çok şiddetli bir akıntı değildir ve farklı renktedir. Bu bilgi ışığında normal bir zamanda görülmeyen vajinal akıntının kişinin hamile olduğuna dair bir işaret olduğu söylenebilir. Vajinal akıntı aynı zamanda hem erken gebeliğin hem de dış gebeliğin bir göstergesidir, çünkü embriyo rahim içine yerleştirildikten hemen sonra görülür. Bu anlamda, vajinal akıntı yaşayan kadın bireyin mutlaka tıbbi gözetimden geçmesi gerekir.
-
Mide ve Sindirim Sorunları
Gebelik semptomları arasında bir dizi mide ve sindirim sorunu da gösterilebilir. Hamilelik sırasında, progesteron hormonunun seviyesi, anne adaylarında artar ve bu artış, annenin yediği yiyeceklerin yemek borusundaki hareketini yavaşlatabilir. Bu açıdan, hamilelik belirtileri hazımsızlık ve şişliği de içerebilir. Bir kadın ayrıca, hazımsızlığı ve şişliği azaltmak için ilaç kullanmadan önce hamilelik olasılığının olup olmadığını da dikkat etmelidir.
-
Yorgunluk ve uyuma isteği
Progesteron hormonunun seviyesi hamilelik sırasında artabilir. Bu hormonun artmasından dolayı, hamile kadınlar gebeliğin ilk 3 (üç) ayında hep yorgun olup devamlı uyumak isteyebilirler. Bu semptomlar gebeliğin üçüncü ayıyla beraber azalır.
-
Koku hassasiyeti
Kokuya duyarlılık hamilelik sırasında ortaya çıkar ve bulantı tarafından tetiklenebilir. Hamilelik sırasında, anne adayları bazı faktörlerden rahatsızlık duyup öğürme refleksi beraberinde gelen mide bulantısı yaşayabilirler. Bunlar faktörler içinde özellikle sigara kokusu, parfüm, yiyecek ve ağır ter kokuları vardır. Östrojen seviyelerindeki artış koku hassasiyetine neden olur.
-
Sık idrara çıkma
Gebeliğin ilerleyen aşamalarında, birey sıklıkla idrara çıkmaya başlayabilir. İdrar sıklığı annede hamileliğin dördüncü ayında azalsa da, bebeğin başının mesanedeki baskısına bağlı olarak hamilelik sonunda bu durum tekrar artabilir. Uzman bir hekimin vereceği tavsiyeler doğrultusunda sık idrara çıkma konusunda önlem alınabilir.
-
Kabızlık
Sindirim sorunları da kabızlığa neden olabilen gebelik belirtileri olarak sayılır; çünkü hamilelik sırasında büyüyen uterus bağırsaklara baskı yapabilir. Hamile olduğunu düşünen bir kadın, kabızlığı gidermek için herhangi bir ilaç kullanmadan önce hamilelik testi yaptırmalıdır.
-
Baş ağrısı
Hamilelikten önce migren tanısı almış hamile kadınların hamilelik sırasında baş ağrıları olması mümkündür. Migren teşhisi konmamış kadınlar da gebeliklerinin ilk üç ayında baş ağrısı çekebilmektedir. Gerilim tipi baş ağrısı genellikle hamilelik sırasında ortaya çıkar ve hormonal değişiklikler veya stres kaynaklı olur. Baş ağrısı tedavisi sıklıkla analjezik tedavi ile gebeliğin ilk üç ayında önlenebilir. Ancak, hamilelik sırasında ilaç kullanımının bebeğin fetal gelişimi için bir risk taşıyabileceği akılda tutulmalıdır. Anne adayı hamilelik sırasında şiddetli baş ağrısı, yüksek tansiyon, el ve ayak ödemi yaşarsa, anne derhal doktora başvurmalıdır. Genel olarak, baş ağrısı hamileliğin üçüncü ayının sonunda azalır.
-
Kasık ağrıları
Gebeliğin dördüncü ve beşinci haftasında, kasıkta ağrı anne adayında ortaya çıkabilir ve kasıktaki bu ağrı, bireyin günlük yaşamını etkileyecek şekilde meydana gelmez. Embriyonun uterusun iç duvarına yerleşmesi kasıkta ağrıya neden olur. Hamilelik sırasında kasık ağrısı gözlemlemek mümkündür. Ancak, vajinal kanama kasık ağrılarına eklenirse durum riskli bir hal alabilir. Vajinal kanama ağrı ile gerçekleştiğinde, anne adayı kesinlikle tıbbi muayeneye tabi tutulmalıdır.